Siemens Ev Aletleri
Ev aletlerinin piyasaya sürülmesi, dünya çapında tüm evlerin idare biçimini geri dönülmez biçimde değiştirmiştir. Ve 20. yüzyılın başı itibariyle Siemens ev aletlerinde çığır açan teknolojilere öncülük etmekle kalmamış; aynı zamanda tüketici ihtiyaçlarını öngörerek ve yaşamı daha basit, daha verimli ve olağanüstü bir hale getiren çözümler sunarak her zaman bir adım önde olmuştur.
2000'ler: Networking çağı.
Nesnelerin interneti, networking yeteneklerimizi dönüştürmüştür. Fiziksel mesafe önemsiz bir hale gelmiştir. Artık gezegenin başka uçlarında yaşarken yüz yüze anlamlı sohbetler edebiliyoruz. Cihazlarımız artık yalnızca bizimle değil, kendi aralarında da iletişim kuruyor.
1980'ler: Akıl Çağı.
1979'da piyasaya sürülen Walkman teknolojinin kullanılma biçimini kökünden değiştirdi. Yoldayken keyfi sürülebiliyor ve insanların alışmaya başladığı hızlı yaşam temposuna uyum sağlayabiliyordu. Teknoloji geliştikçe ev aletlerinin de bu hıza yetişmesi gerekiyordu. Bununla birlikte akıllı teknoloji çağı doğdu. Ürünle tek yönlü bir ilişkiye sahip olma durumu sona eriyordu. Ev aletleri sohbete katılmaya ve kullanıcı deneyimi boyunca size faydalı ipuçları vermeye başladı.
1970'ler: Otomasyon Çağı.
1976'da piyasaya sürülen Atari oyun konsolu, ROM kartuşlarına izin veren türünün ilk örneğiydi. Böylece bir dizi oyun otomatik olarak erişilebilir kılınmıştı. Kullanılabilirlik söz konusu olduğunda ev aletleri de hala çoğunlukla manuel olarak çalıştırılıyorlardı. Ancak bu süreç çok geçmeden otomatik işlevler tarafından dönüştürülecekti. Ve Siemens ev aletleri bu yolda gururla öncülük etti. Bu, imkansız gibi görüneni mümkün hale getiren ve dünya çapındaki evlerde ezber bozan bir durumdu.
1930'lar: Optimizasyon Çağı.
1928'de Corbusier, optimize edilmiş ancak ince tasarımıyla rahatlığı bir üst seviyeye taşıyan Ultimate Chaise Longue'u yarattı. Bu zamanlarda ürünler, geleneksel olarak fabrikalarda bulunan şeyler olmaktan çıkarak evlere girdiler. Bu da dikkatin, ürünleri evlere uygun kılmaktan optimize etmeye doğru kaydığı anlamına geliyordu. Buna tasarımı daha incelikli yapmak ve ürünü daha enerji verimli kılmak dahildi.
1920'ler: Mekanizasyon Çağı.
20. yüzyılın başında daktilonun ortaya çıkışı, geleneksel olarak ancak elle mümkün olan yazının mekanizasyonu anlamına geliyordu. Benzer biçimde buzdolapları, pişiriciler ve çamaşır makineleri de geleneksel olarak fabrikalara ve endüstriyel ortamlara aitti. Evde kullanılmak üzere geliştiriliyor olmaları gerçeği, mekanizasyon üzerinden o zamana kadar duyulmamış bir güçlenme çağını başlattı. 1920'ler aynı zamanda bu teknolojik bağımsızlık çağını teşvik eden bir gelişme olarak dünya çapındaki evlere elektriğin gelmesine de sahne olmuştu.